Tadını bilmeyen Bodrum’a geldim demesin
BODRUM MANDALİNASI
Hiçbir mandalinaya benzemez.
Bodrum cennetine özgü ilâhi bir lezzet
Portakalın kokusu ve tadı tektir; bilindiktir.
Samsuma tadına da aşinasındır.
Kinin de değişmez tek tadı, kokusu vardır.
Ama Bodrum Mandalinasının serüveni bahçede, dalında başlar.
Sabah güneşi, ışık demetleriyle bahçenin en ücra köşelerine kadar ulaşır.
İlk gördüğünüz mandalinaya yaklaştığında yüzünüze kabuğundaki esasn hazinelerinden ince ince ışık yansır.
Bu mandalinanın davetidir beni kes, beni al diyordur size…
Kestiğiniz her mandalina mutlaka filiz yeşili bir yaprağıyla gelir elinize.
Artık, elinizde dünyanın en harika meyvesini tutuyorsunuz.
Başlayın onu soymaya…
Haaa…
Bodrum Mandalinası doğasında,
havasından, suyundan, toprağından…
İnce bir fistanla gezen Bodrum kadını gibidir.
Soyarken özen…
İpincecik kabuk narinlik, sevgi, aşk ister.
Soyduğunuz mandalina elinize misk-i amber kokusu yayar.
Cennet bahçesinde bile daha iyi koku bulamazsınız.
Başlamıştır Bodrum Mandalinasıyla harika tanışmanız.
Bir dilim koparıp ağzınıza attığınızda ağzınızda sulu binlerce tat yumağı oluşur.
Ağzındaki lezzet, bin bir derde deva ilaçtır…
Mandalinanın başat lezzetini anlayamazsınız.
Hiç kimseler de akıl sır erdirememişlerdir bu gizeme.
Bodrum cennetinin, cennet meyvesini kim bilsin; kim kıymetlendirsin.
Bodrum Mandalinasının tadını bilmeyen Bodrum’a geldim demesin.
Kestiler cennet meyvelerini birer birer…
Saçlarından tutup savurdular…
İşgalciler, rantiyeciler, şantiyeciler, onların yerli işbirlikçileri.
Yerlerine tavla zarı, hacı yatmaz beton binalar kurdular.
Şimdiler de birileri bizim aklımızla oynuyor.
Yapay yapı çöplüğü şehri bize cennet olarak satmaya çalışıyor.
Yalan mı söylüyorum?
Herkesi Bodrum Mandalinası yemeğe davet ediyorum.
Sami ekinci
28 Aralık 2024