YALIKAVAK’TA NELERİ KAYBETTİK..
Sene 1980, bir sonbahar günü
Yalıkavak ‘a geldik.
Kiralayacak ev bulamazsın dediler.
Rica minnet rahmetli Sadık Akkın ‘ı
İkna ettiler.
Çok şükür akşam olmadan bizim de
Başımızı sokacak evimiz olmuştu
Yalıkavak ‘ta.
Sene 1980…
Havası…Suyu…Doğası,
İnsanıyla bir cenneti Yalıkavak….
Dünyanın her tarafından doğa aşıkları
Kara yoluyla ,deniz yoluyla Yalıkavak ‘a
Akın ederdi.
Özgürlüğün sembolü sabırlık ağaçlarının zirvesinde
Açılan sarı çiçekler…
Azmakların içindeki doğal yaşam…
Azmaklara gelen on binlerce kuşun tesbiti…
Azmaklardaki canlı yaşamın ses kayıtları….
Balıkçı barınağının içine kadar giren
Akdeniz Foklarının incelenmesi…
Sabaha karşı en güzel nağmelerle öten
Yalıkavak Bülbülü…
İlkokulun bulunduğu tepede makiler içinde
Dişi,erkek keklik cilveleşmeleri….
Bu cennete eş güzellikleri
Dünyanın her yerinden gelen
Araştırmacılar….Akademisyenler…Doğa Bilimcileri…
Yalıkavak ‘ta aylar süren çalışmalarla
Bilimsel tezler hazırladı..
Bodrum Mandalinası,kendine has kokusuyla
Yalıkavak,Geriş,Gökçebel,Gündoğan..
Kızlarının kınalı elleriyle numara numara
Paketlenir.İzmir ‘in ,İstanbul ‘un
Beğenisine sunulurdu.
Hele Geriş Baklası…
Eşsiz lezzetiyle….
Tüm İzmir ,İstanbul sofralarını süslerdi.
Satıcılar,İzmir ‘de sokak aralarında
Geriş Baklası geldi diye bağırırlardı.
Bakla zamanı çuval çuval toplanan baklalar,
İzmir ve İstanbul ‘a gönderilirdi.
Günde bir kamyon baklanın Yalıkavak ‘tan
Yüklendiğini bilirim.
Her gün Yalıkavak ‘tan beş kamyon mandalina,
İzmir ,İstanbul sebze hallerine gönderilirdi.
Çarliston biberin en lezzetlisi
Bodrum Yarımadasında yetiştirilirdi.
Yarımadayı gösteren haritaları,
Mandalina ve çarliston biber süslerdi..,
Adaçayı,kekik toplanırdı dağlardan,
Bahçe kenarlarındaki defne ağaçlarının dalları kesilir;
Akşam evde ailece defne yaprağı sıyrılırdı.
Adaçayı,kekik defne kurutulup çuvallara doldurulur,
Kamyon,kamyon İzmir Limanına gönderilirdi.
Her yıl süngerci teknelerine erzaklar….
Çuval çuval peksimetler yüklenir….
Kurbanlar kesilir….
Dualarla süngere çıkılırdı.
Yalıkavak ‘a geldiğim günü bilirim..
Yalıkavak Belediyesinin kuruluşunu bilirim.
Yalıkavak Belediyesinin ilk icraatı…!
İnşaatlardan çıkan kamyon kamyon
Molozları,azmaklara dökmek oldu..
Yalıkavak ‘ın cennet köşeleri
Azmaklar,içindeki eşsiz canlı
Çeşitliliği molozlarla gömüldü.
Yolunu kaybetmiş su kaplumbağaları
Yalıkavak çarşısında can verdi.
Bina…Bina….Bina…Bina
Şantiye …Rantiye belası sardı
Yalıkavak ‘ı….
Hoyratça…Hovardaca Yalıkavak ‘ın
Doğası…İmarı…Görüntüsü..
Kötü planlar…Yanlış kararlarla
Yok edildi.
Sabırlık ağaçlarımız,mandalina bahçelerimiz…
Çarliston biber,bakla tarlalarımız,
Azmaklardaki binlerce canlı,
yüz binlerce kuş çeşidimiz.
Bülbüllerimiz,kekliklerimiz yok artık…
El birliği ile yok ettik.
Her yerlere evler yapıldı.
Sitelerimiz oldu.
Çok zenginleştik.
Allah ‘a şükür on binlerce
tavla zarı gibi beyaz,
Hacıyatmaz binalarımız oldu.
Yağmurların yoğun olduğu zamanlarda
Yalıkavak’ta üç dere nehir olur akardı.
Birisi çok şükür açık ve mecrası engellenmedi.
İki tanesi de küçük menfez şeklinde
Sözde ıslah edildi..
Üzerine neler neler yapılmadı ki…
Belediye binası bile bu derelerden birinin
Üzerine yapıldı.
Doğa kendisinden alınanı en acımazsızca geri alır
Gerçeği unutuldu,boş sayıldı..
Yalıkavak Koyunun en güzel yerine
Marina yapıldı.
Koy çirkin bir yara aldı.
Batıdan gelen temizleyen dalgaların önü kesildi.
Koyun temizliği….
Lodosla….Poyraza kaldı.
Koyun dibinde bir karış çamur oluştu.
Marinanın yapımına başlandığı günlerde
Okulumuzun bahçesinden
Olup biteni izliyordum.
Minnacık bir öğrenci.
Ceketimin ucundan çekti.
Sizce güzel mi öğretmenim
Diye sordu?
Söyleyecek söz bulamadım.
Marinanın yapılmaması için
Dört bin imza topladık.
Vali gönülsüzce Yalıkavak’a geldi.
İmzaların sahiplerini sordu.
Bir kişi yoktu ortalarda.
Vali,mutlu mesut
Olarak Muğla’ya geri döndü.
Dama Ustası Tenekeci Ahmet Amca ‘yı ….
Karanfilli Devecioğlu ‘nu… Dirmilli Kara Mahmut’ u….
Kibarlık timsali Hasan Yıldızhan ‘ı(Ali Yıldızhan’ın babası)….Tüm ülkeyi evinde
Misafir eden Sabri Kaptan ‘ı…Sadık Akkın ‘ı….
ÖĞRETMENLERİN ÖĞRETMENi…
Kamil Cömert ‘i….Mehmet Arkun ‘u…
Efsane Başkan Mehmet Bayzıt ‘ı…
MUHTARLARIN ŞAHI….
İbrahim Yüksel ‘i….Hayırsever Bekir Kalın ‘ı
Közde çay demleyen,kırmızı yanaklı
Hoş sohbet İsmail Kalın’ı…
Öğretmenlerin dostu,arkadaşı,
Tavla şampiyonu,kibar saygılı
Terzi-Gazeteci İsmet Akkın’ı
Hele hele kapısı yetmiş milleten insana açık olan….
Tatlı dilli ,güler yüzlü ,hoş sohbet…
Kapısının önündeki divanlarda oturan herkese…
Çay ve bisküvi ikram eden…
HABİBE TEYZEYİ….
HATIRLAR MISINIZ ?
Her 10 Kasım’da elinde çiçeklerle okulları ziyaret eden
Ayrılırken de Atatürk resmi rica eden, ATATÜRKÇÜ ANNEMİZ
(Halil Aktaş’ın annesi ) Gerişli Firdevsi Teyze’yi…
Ya dağlardan,ovalardan topladığı otları ve köylüden satın aldığı taze çökelekleri,tereyağlarını 40 yıl aralıksız olarak Bodrum pazarına götüren;kazandığı paralarla evdeki dört erkeği hayata hazırlayan emekçi ZEHRA Halayı unutmadınız inşallah.
Hele bir Reisoğlu Hasan Amca geldi;geçti Yalıkavak’tan
Bir çeşme yaptırmıştı .Çeşmeye şu dizeler kazılmıştı.
“Çeşmesi var.
Su içecek tası yok.
Kırma insan kalbini,
Yapacak ustası yok ”
Her seçimde verdiği oyları çiçeklerle süsleyen Hasan Amcamız…
Sevdiceği Leyla Teyzemi daha çok görebilmek için,
Sandıma Köyüne kadar eşeğe ters binen…
Budadığı asmadan düşerken
Leyla tut geliyorum diyen güzel insan,
Yalıkavak’ın en romantik insanı Ahmet Günay Amcamı…
Yalıkavak çarşısının kibar,sakin,gelen tüm turistlerin(yerli yabancı)sohbet arkadaşı;çayı ,kahvesi içilen DİRMİLLİ TERZİ CENGİZ USTAYI unutmak mümkün mü?
Yalıkavak’ın,Geriş’in en çalışkan tüccarı,cevval insanı Mustafa Boğaz’ı unutmadınız değil mi?
Mekanınız cennet olsun “Eşsiz İnsanlar”
DAHA ADINI SAYAMADIĞIM BİNLERCE…..
GÜZEL İNSANI…
HATIRLAR MISINIZ ?
KAPILARIMIZI KİLİTLEMEDİĞİMİZİ..
HATIRLAR MISINIZ ?
DÜĞÜNLERDE….CENAZELERDE HEP BERABERLİĞİMİZİ…
HATIRLAR MISINIZ ?
BÜYÜDÜK ÇOK BÜYÜDÜK….
Tavla zarı görünümlü,
BİNALAR ARASINDA KAYBOLDUK.
Aksoy inşaat…Doğuş Holding…
Frenk Azmağı’nda devasa iki Marina.
Kuruyorlar
AKDENİZ FOKLARI MI ?
Kökünü kurutuyorlar.
KÜDÜR MÜ?
Ölçtüler biçtiler;
Yalandan,her yere yalaklar kondurdular,
KÜDÜR meradır dediler.
Hepimiz inandık.
Bekleyin görün Küdür’ün akibetini.
Nasıl kandırıldığınızın Filmini.
Çocuklar, bu cennete eş güzellikleri biz, aptal yetişkinler yok ettik…
sami ekinci 2015