Muharrem İnce sendromu

Mücadele alanı CHP’dir.
Soros’un solcularıyla(!) mücadele parti içinde olmalıdır.
CHP,Kemal Kılıçdaroğlu’na bırakılamayacak kadar önemli bir partidir.
Türkiye’nin yuvasıdır.
Muharrem İnce’yi bu çerçevede değerlendirdim hep.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonraki partinin ve kendisinin açıklamalarından asla tatmin olmadığımı belirtmeliyim.
Ama adil olmalıyız.
İnce’nin seçim gecesi “adam kazandı” söyleminin ne kadar büyük bir hata olduğunu kabul ederek.
50.000 avukat söylemini de unutmadan..
Ama Allah aşkına,partiden kesilen bilgileri “sistem çöktü” masalıyla geçiştiren CHP Gnl.Merkezini atlamadan.
“Muharrem İnce ayakta kalamayacak kadar sarhoştu” dedikodusunu kamuoyuna servis eden Gnl.Başkan yardımcılarını unutmadan.
Biraz geri gidersek,son referandum günü aniden beliren milyonlarca mühürsüz pusulanın peşine düşmeyen, gaydırıguppak referandumu sineye çeken, “Atı alan Üsküdara geçti” sözünü yiyen ve seçmenlere yediren üstelik CB adayı bile olmayan zatı neden onaylıyor ve genel başkan üzerine genel başkan seçiyorsunuz.?
Tekrar ediyorum.
Mücadele zemini CHP’dir.
Kemal beyden muzdarip milyonlarca CHP’li insan var.
Sırf bu yüzden sandığa gitmeyen seçmenler var.
Muharrem bey’den beklenen CB seçimlerinden hemen sonra il il,ilçe ilçe,köy köy doğrudan CHP Gnl.Merkezine ve parti tabanına toplumsal baskı kuracak bir örgütlenmeyi sağlayıp, kurultaya millet iradesini taşımasıydı.
Yürüseydi Türkiye de,kendisiyle birlikte yürüyecek binlerce partilisini ve milyonlarca yurttaşını bulacaktı.
Bunu yapmadı.Kendisini biraz Yalova,biraz Silivri,biraz İstanbul,biraz Ankara ve birazda Bodrum’da gördük.
En son Ayasofya’da,(bazılarınca Sultan Ahmet camiinin bahçesinde) olduğu söylenen ve namaz vaktini beklerken görüntülenmiş fotoğrafını gördüm.
Dar kadro içinde yaptığı toplantıların Türkiye açılımı olamadı.
Oysa koşullar o kadar uygundu ki.!

Onca hatayı sineye saracak,onunla yürümeye hazır insan tanıyordum ki.
Şimdi parti kurmak için gözlem yapıyor.
En kolay yola,en yanlış durum değerlendirmeleriyle gittiğini görüyorum.
Haklıyken,haksızlığa doğru savrulan,üzücü olan kendi değerinin farkında olmayan dosdoğru bir adam görüyorum.
“Yapma Muharrem bey” demek isterdim.
Ama yola girmiş besbelli.
Vazgeçse bile hiçbirşey eskisi gibi olmayacak hem onun, hem de o’na inanan insanlar açısından.
Zor olan en değerli olandır.
En değerli olanda CHP’dir.
Mücadele CHP içinde olmalıdır.Olmalıydı.
Üzüntüm büyük.
Ne olursa olsun bu mücadele CHP’de verilmelidir.

Verilecektir.

Aydın Öncel

4.8.2020