O YAKTI BU YAKTI’DA,KİM BAKTI,KİM GÖZYUMDU.?
Şu ünlü titanik ve yanındakiler yapılmadan önce yemyeşildi orası.
Bir sabah;
Ağaçlar büyük bir senfoni orkestrasının en önemli unsuru olarak ıslık ıslığa prova yapıyorlardı.
Ağaçların dibindeki bir tosbağa üzerinden geçen bir arıya günaydın diyerek ağır ağır yürüyordu.
Karşıdan, oradan oraya uçan bir kelebek bir kertenkele’ye şebeklik yapıyor, ona buna sataşıyordu.
Bir yılan bir taş altında sıcaktan korunmak isterken,bir tavşan yavrularına sakız dırık kökü nasıl çıkarılır ve nasıl beslenilir konusunda eğitim veriyordu.
Çam ağaçlarında,sakız dırık içlerinde kuşlar yuvalarında güne aydın şarkıları söylüyor,orman mutluluktan inliyordu..
Bir kaya kovuğunda tilki kendini akşama hazırlarken, domuzlar ve pozaları kent ziyaretleri için uygun kıyafet seçimleri üzerinde hırlaşıyorlardı.
Hepsi masumdu ve oraların tartışmasız tek sahipleriydiler.
Arı kovanları vardı köylülerin, hepimizi besleyecek bal üretiyorlardı..
Kekik kokardı oralar.
Binbir canlı kucak kucağa yaşayıp gidiyordu.
Sonra,sonra; bir çıtırtı duydular ama anlam veremediler.
Biraz sonra duman ve yanık kokusu gelmeye başladı.
Sonra,sonra,sonra çıtırtı,dumana,duman yanık kokusuna,yanık kokusu ateş’e,ateş alevlere evrildi.
Şaşkınlık ve korku sardı gördükleri karşısında.
Ama yurtlarını terk etmeyi bilmiyorlardı.
Yurtlarını terk etmeyi bilmiyorlardı ki.
Kavruldular.Bağıra bağıra yandılar.Kömür oldular.
Bilemediler,insanların kötülük yapacaklarını.
Bilemediler,insanların bukadar kötü,bu kadar aşağılık olduklarını.
Bilemediler, yuvalarını başlarına yıkacaklarını.
Hatırlayın kurgu aynı kurguydu.
Önce yak.
Sonra biraz bekle.
Sonra çök gitsin.
Netekim öyle oldu.
Nutuklar duyduk en yetkili ağızlardan.-“Orası en kısa surede ağaçlandırılacaktır.”
Üstelik “sakın merak etmeyin.” bile dediler.
Aradan bir zaman geçti.
Böyle böyle demişlerdi ya;
Bir sabah bir de baktık ki otel temelleri atılmış.
Her gün gözümüze soka soka büyüyen heybetleriyle.
Altında bana göre binlerce şehit masumun yattığı alana otel yapıyorlardı.
Birileri izin vermiş bu alanın talan edilmesine.
Utanmadan,arlanmadan.
İnsanlıktan çıkarak.
Vatan millet nutukları atarak.
Aramızda dolaşıyorlar.
Yakarak şehit ettikleri masumların kömür-kül olan vücutları üzerinde sıkılmadan.
İşte o günlerde yanarak şehit olan canlar bilemediler,azgın, kapitalist arazi ve otel mafyasının geleceklerini,hayatlarını karartacaklarını.
3 gündür aynı nakarat devam ediyor.
O yaktı bu yaktı.
Oraya otel yaptınız ulan.
Eğer oraları yakan Pkk ise,o otel izinlerini pkk’ye kim verdi.?
Yok oraları yakan arazi ve otel mafyası ise bunların devletteki işbirlikçileri kimdi.?
Yaktıranın,yakanın ta yedi sülalesi kahrolsun.
Ülkemdeki yüzbinlerce canın hayatını çaldılar 3 günde..
Bizlerin de ömürlerinden ömür.
Ne diyorsunuz siz.?
Yatacak yeriniz yok.