Dolar 42,3500
Euro 49,0687
Altın 5.530,56
BİST 10.728,60
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla 19°C
Açık
Muğla
19°C
Açık
Sal 18°C
Çar 16°C
Per 17°C
Cum 20°C

“Deprem Değil, Bilimden Uzak Yapılar öldürür”

“Deprem Değil, Bilimden Uzak Yapılar öldürür”
16 Ağustos 2025 17:17
503
A+
A-

17 Ağustos 1999 Depremi: Unutmadık, Unutmayacağız..!17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, Ülkemizin yaşadığı en büyük felaketlerden biridir. Binlerce vatandaşımızı kaybettiğimiz, yüzbinlerce insanımızın evsiz kaldığı bu acı olay, bizlere şu gerçeği bir kez daha göstermiştir. Deprem öldürmez, bilimden ve mühendislik hizmetlerinden uzak, yanlış ve denetimsiz yapılaşma öldürür.Aradan geçen 26 yıla rağmen, ülkemizde hala sağlam ve güvenilir yapılaşma konusunda ciddi eksikler bulunmaktadır. Deprem gerçeği ile yaşayan bir coğrafyada; zemin ve temel etütlerinin bilimsel yöntemlerle yapılması, mühendislik hizmetlerinin eksiksiz uygulanması ve etkin bir denetim mekanizmasının işletilmesi hayati önem taşımaktadır.Deprem gerçeğini unutmak, insan hayatını önemsememektir. Geri döndüremeyeceğimiz bir şey varsa o da insan hayatıdır. Bu nedenle ülkemizdeki mevcut yapı stokunun depreme karşı dayanıklılık kontrolünün yapılarak, yapının durumuna göre güçlendirilmesi ve yıkılıp yeniden yapılması önem arz etmektedir.Deprem öldürmez; denetimsizlik, akıl, bilim ve teknik dışı uygulamalar öldürür. Deprem bir doğa olayıdır. Depremi önlememiz mümkün değildir, ancak depremlerin birer afete dönüşmesini engellemek bizim elimizdedir.Jeofizik Mühendisleri Odası olarak vurguluyoruz ki:• Her yerel yönetimlerde en az 1 Jeofizik Mühendisi istihdam edilmelidir.• Zemin ve temel etütleri gelişmiş ülkelerde olduğu gibi doğru, tarafsız ve bilimsel yöntemlerle yapılmalı ve denetlenmelidir.• Hem yerel hem de merkezi yönetimler, yapı üretim sürecinin her aşamasında mühendislik disiplinlerine gereken önemi vermelidir.• Mevcut sistem, denetimsiz ve yetersiz uygulamalara izin vermeyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.Depremler önlenemez doğal kaynaklı olaylardır. Ancak can ve mal kayıplarını en aza indirmek mümkündür. Bunun yolu da; bilime, mühendisliğe ve etik değerlere bağlı bir yapı üretim sistemini hayata geçirmektir.17 Ağustos’un acısını unutmadık, unutturmayacağız. Bu acıların tekrar yaşanmaması için, bilimsel ve teknik gereklilikleri hayata geçirmek, hem yöneticilerin hem de tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Ülkemizin dünyanın en etkin deprem kuşaklarında yer aldığını, fay hatlarının geçmişte bir çok yıkıcı depremlere neden olduğunu hepimiz biliyoruz. Beklenen İstanbul depremi gibi sessizliğini koruyan, enerji biriktirmeye devam eden diğer aktif fay zonlarında da meydana gelecek olası depremlerde can ve mal kayıplarını en aza indirecek çalışmaları hızlıca hayata geçirmek hepimizin sorumluluğundadır. Bu sebeple ‘‘DEPREM GERÇEĞİNİ’’ unutmayacağız, unutturmayacağız…TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASIBodrum İlçe TemsilcisiTaner USLU

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.