Dünden bir plan yapmıştım. Kemal’in getirdiği gülleri alacağım. Sucuya uğrayacağım oradan *Kütüphaneyi* görmeye gidecektim.
Saat 14 ‘de Tanem’i kursa bıraktık. Filiz’im, İdris’imle pazara gittiler. Ben de dünden planladıklarımı yapmaya başladım.
Önce Kemal’e uğradım. İki üç gül beklerken;14 tane kırmızı ve beyaz güller toprakları ile birlikte poşetlenmiş, beni bekliyordu.
Kemal, ben iki üç gül bekliyordum. Sen abartmışsın. Hocam, hepsi senin al git.
Kemal’im bir saat sonra gelir alırım dedim .Kemal’in yanından ayrıldım.
Kemal kim mi? Benim arkadaşım. Genç yaşta geçirdiği felçle bastonla yürüyor. Her salı ve perşembe günleri ATM’lerin arkasında çorap satıyor. Kimselere muhtaç olmadan yaşamaya çalışıyor. Bu gülleri de diken, aşılayan, topraklayıp getiren de Kemal.
Sucuya uğradım. Onu eve gönderdim.
Kütüphaneyi görmek için yürüdüm. Yalıkavak Camisinin merdivenlerinden çıktım.
Camları ve kapıyı çevreleyen parmaklıklar tertemiz siyaha boyanmıştı. Neşe Doğan İlkokulunun Kale duvarı görünümlü kapısı kaldırılmış, giriş kapısının parmaklıkları siyaha boyanmıştı. Çok sevindim.
Kütüphanenin kapıları kapalıydı. Kitaplık kısmı bembeyaz, çok güzel, kibar, ahşap kitaplıklar bitirilmişti.
Kitaplık kısmından başka bir yönetim odası ,bir de mutfak kısmı harika şekilde düzenlenmişti. Masa sandalyelerini bekliyordu.
Bu kadar güzel bir Kütüphaneye tuvalet de gerekir dedim. Niyetimde Sevgili Muhtarım ALİ ÇINAR’ı ziyaret etmek. Onunla bu tuvalet konusunu konuşmak vardı.
Kütüphaneden sevinçle ayrıldım.
Eskiden mezbelelik olan, duvarlarında aşık gençlerin, sevgililerinin adlarının yazılı olduğu boş dükkanlar da bembeyaz boyanmış, çerçeveleri takılmıştı. Harika duygularla hayran hayran çarşıyı izlerken; sağ tarafta erkek, kadın-engelli tuvaletlerini gördüm. Tertemiz, modern, bembeyaz…
Birileri benden önce düşünmüş ve bitirmişti tuvaletleri.
O çarşı ki, kadınlar boydan boya geçerken korku yaşadıkları bir mezbelelikti. Şimdi harika, bembeyaz bir çarşı olmuş.
Bu maharet, bu yüksek başarı, bu eşsiz çarşı…
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’la Yalıkavak Muhtarı Ali Çınar’ın eseriydi. Kutluyorum kendilerini ellerim patlayıncaya kadar alkışlıyorum.
Bembeyaz çarşıdan gururla yürüdüm .Oğlumu ziyaret ettim. Gördüklerimi, sevinçleri mi oğluma ve anneme de anlattım.
Emeği geçen, yardımı dokunan herkesten Allah razı olsun.
*Kitap seçiminde ve fihrist çalışmasında Bodrum Halk Kütüphanesinin deneyimli personelinden yararlanılmalıdır.
*Özellikle Edebiyat Öğretmenleri bu konuda GÖNÜLLÜ olarak çalışmalara katılmalıdır.
*Kitaplarla ilgili bir inceleme( yasak koyucu değil);kalite belirleyici SEÇİCİ KURUL OLUŞTURULMALIDIR.
YENİ KTÜPHANEMİZ YALIKAVAK’A HAYIRLI UĞURLU OLSUN.