Ölümsüzlük meyvesinin “Çekişde” zamanındayız
Ağacı akıl ve zaferin
Dalı barışın
Meyvesi saflık ve sadeliğin
Yağı ise; huzurun, bereketin simgesidir
Yeniden doğuşun sembolüdür.
Ağaçların kralıdır
Altı bin yıldır yaşamımızın vazgeçilmezidir
Ölümsüzlük meyvesidir
İmparatorluklar kurdurmuş
Savaşçılar tarafından korunmuştur.
Tüm kutsal kitaplarda yer almıştır
Şifa kaynağımızdır
En önemli kültürel zenginliğimizdir
Efsane yiyeceğimiz zeytinden bahsediyoruz tabi ki
Bu özelliklerini ona kazandıran hikayesi şöyledir;
“Nuh tufanı sonrası Nuh peygamber suların çekilip çekilmediğini anlamak için geminin penceresinden bir güvercini güneşin battığı yere doğru salar.
Sular çekilmediği için güvercin gemiye döner.
Hz. Nuh, yedi gün sonra güvercini tekrar salar.
Güvercin bu sefer, ağzında yeni koparılmış zeytin yaprağıyla gelir.
O zaman Nuh, suların yeryüzünden çekildiğini anlar.
Ağzında zeytin yaprağı tutan güvercin, o günden bu güne, ümidin, bolluğun, esenliğin ve barışın simgesi olur.
Tufanın yok edici gücüne karşı direnen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğün.
***
Eylül ayından itibaren olgunlaşmaya başlar
İlk “Çekişdesi”yapılır
Yeşil olarak toplanır taşla çıtlatılır
Tatlı su dolu bir kaba koyulur
İki günde bir suyu değiştirilir
Yaklaşık on günde tatlanır
Özel not ;
Tatlandırıldıktan sonra yumuşamaması için deniz suyunda koruyun
Yerken tuz koymanıza gerek kalmaz
Doğal tuz ayarı tamdır
Yağını, kekiğini, pul biberini ve ekşisini ekleyin
Ekşi maya ekmekle tadına doyulmaz.
Tam zamanı
19.9.2020
Şenol Cömert