Koşuyoruz bulut tarlalarında seninle elele…
Senin, insanlara yardımsever yumuşak yüreğini seviyorum ben !..
Avuçların hep açık, sımsıkı kapalı değil. Martılar da gelip konuyor onlara, insanlar da… Yavru kediler de uzanıyor parmaklarına, karıncalar da… Mutluluğun kırıntılarını kendine, koca koca dilimlerini çevrene veriyorsun sen !
Senin, dünyanın tüm mağaralarını aydınlatacak kadar, içinde ışık taşıyan gözlerini seviyorum ben !.. Yaralı bir ceylana baksan, hemen iyileşir… Yaşlı bir atı seyretsen, gençleşiverir… Dörtnala koşuyor mutluluklar gözbebeklerinde. Ve cömertçe paylaştırıyorsun bakışlarını, ümidini kaybetmişlere…
Senin , kaldırdığında göklere değen,sarılmaya meraklı kollarını seviyorum ben ! Şifalı bir şeyler var onlarda… Ne vakit gündüzü kararan birini görsen, uzanıp bulutlara lambalar takarsın. Aydınlanıverir karşındakinin hayatı…Gün olup birileri üşüse sokaklarda, kaldırıp kollarını güneşe değdirir, saf bir sıcaklık serersin tüm kaldırımlara…
Senin, kudreti gözlerden gizli, tüm alemlerde sözü geçen o yüce ruhunu seviyorum ben ! İçinde formüller , içinde basamaklar saklı…Ardı sıra gidip, sadakatle sevdikçe seni, yükselerek geziyorum nice cennetleri… Işığım artıyor, önüme seriliyor tüm güzellikler. Kollarım kanat, ayaklarım safkan bir at oluyor. Koşuyoruz bulut tarlalarında seninle elele…
Her adımımızda daha da çok SEVİYORUM SENİ !..